- 100 ada mevkiinde ortaya çıkarılan kalıntılar olan Konstantin ve Theodosius Surları, hipoje, Potern ve mendirek Marmaray projesinde değişiklik yapılmasına neden oldu.
- O güne kadar yeri tespit edilemeyen, tamamen yok olduğu sanılan Konstantin Surları’nın ortaya çıkması ile kalıntıların yerinde korunmasına karar verilmiştir.
- 4,5 metre genişliğindeki Konstantin Surları limanın batısından başlıyor, denize bakan yüzü kesme taş duvarlardan oluşuyor. Bu sur, olasılıkla Theodosius Limanı’ndan başlayıp, batıya doğru devam ederek, Samatya İstanbul Hastanesi, Fındıkzade ve Vatan Caddesi’ni izliyor; Fatih Camii’nin olduğu yeri içine alıyor ve Yavuz Selim Camii’nin olduğu yerden aşağıya, Fener semtine iniyor.
- Konstantin Surları’nı güney yönünde kesen diğer sur duvarı ise II. Theodosius tarafından 412’de yapılan Theodosius Surları. Bugün Yedikule’den Ayvansaray’a uzanan ve Theodosius Surları’nın Yedikule’den Haliç’in girişine kadar olan kesimine Marmara Sahil Surları adı veriliyor. Theodosius Surları’nın Haliç bölümü ise Sirkeci’den Ayvansaray’a kadar uzanıyor.
- Konstantin Surları’nın içinde deniz tarafına açılan ve suru kesen 1.60 metre genişlikte hafifçe “S” yapan gizli bir yol bulundu. 1,85 m yüksekliğindeki bu Potern’in (tünel), büyük olasılıkla, Bizans saray yapılarının bulunduğu bölgeyi deniz kıyısına bağladığı düşünülüyor. Kazılarda bulunan 958 kandilin 16 tanesi Potern’de ortaya çıkmış. Yolun üzerinde bulunan 11. yüzyıldan kalma bir atık su kanalının sonradan bu gizli yolun içine verilmiş olduğu tahmin ediliyor.
- 100 ada olarak adlandırılan yerde ortaya çıkarılan Theodosius Suru üzerinde, dört mezar odası (hipoje) bulundu.
- Surlar, potern ve mezar odalarının ortaya çıkarıldığı 100 ada mevkiinde, 12.-13. yüzyıla tarihlenen ve deri işleme atölyeleri olduğu tahmin edilen kalıntılar da bulundu.
- Yenikapı kazıları, yaklaşık 58.000 metrekarelik bir alanı kapsamasıyla, İstanbul’un tarihindeki en büyük arkeolojik kazı olmuştur.
- Sirkeci İstasyonu’nda yapılan arkeolojik kazılarda Erken Bizans, Bizans ve Geç Osmanlı dönemlerine ait mimari, Roma öncesi döneme ait küçük buluntu ve çanak çömlek ele geçmiştir.
- 2004-2008 yılları arasında Üsküdar Meydanı’nda yapılan kazılarda 12.-13. yüzyıllara tarihlenen apsidal denilen yarım daire şeklinde Bizans dönemine ait şapel, kilise veya şehitlik olabileceği tahmin edilen bir yapının temel kalıntıları bulunmuştur. Üsküdar’da Arkaik, Klasik, Helenistik ve Roma çağlarına ait buluntular da ele geçmiştir.
- Kadıköy Ayrılık Çeşmesi’nde Bizans dönemine ait sarnıç kalıntıları bulundu ve sarnıcın dilimler halinde sökülüp kaldırılmasına karar verildi.
- Strabon (MÖ 64 – MS 24), akıntının palamutları sürü halinde Haliç’e girmeye zorladığını ve dar bir bölgede elle bile yakalandığını söyler.
- Plinius (23-79), Haliç’e Altın Boynuz denmesinin, bu körfezde kaynayan balıklardan ötürü olduğunu söyler.
- Byzantion’un bereketi üzerimize olsun diyerek 9 Aralık 2014 tarihinde yayımlamaya başladığımız Bizans dosyamızı bitiriyoruz.
100 ada mevkii, apsidal, Bizans, Bizans İmparatorluğu, Haliç, Hipoje, Kadıköy Ayrılık Çeşmesi, Konstantin Surları, Konstantinopolis Limanları, Marmaray projesi, mezar odalar, Plinius, Potern, Sirkeci İstasyonu, Strabon, Theodosius Surları, Theodosius Suru, Üsküdar Meydanı, Yenikapı kazıları
Comment
ayrılık çeşmesi bölgesinde çıkan bizans eserleri nereye götürüldüğü hakkında bir bilgi mevcutmudur?